New York Eyaleti Başsavcısı Letitia James, New York’taki dört huzurevinin Yahudi sahiplerini hükümet fonlarından 83 milyon doları kötüye kullanmakla ve onları İsrail’in ulusal havayolu şirketi El Al’ı satın almaya yönlendirmekle suçladı.
Bu hafta açılan bir davada James, parayı sakinlere bakmak ve yeterli personeli işe almak için kullanmak yerine, Centers Health Care’in sahipleri Kenneth Rozenberg ve Daryl Hagler’in parayı kendi kişisel çıkarları için kullandıklarını iddia ediyor. 2020’de Rozenberg, İsrail havayolu El Al’ın kontrol hissesini 107 milyon dolara satın aldı. Hagler, 2021’de El Al’ın direktörü oldu ve dava başına 2022’de Brooklyn ve Queens’te üç mülk satın almak için 132 milyon dolar harcadı.
Dava, “Rozenberg’in, nihayetinde havayolunun hakim hissedarı olmasına izin veren El Al’a yaptığı yatırım, kendisinin ve Hagler’in uzun süredir devam eden dolandırıcılık ve yasa dışılık modeli sayesinde mümkün oldu” diyor.
James, mevcut sakinlerle ilgilenmek için düzgün bir şekilde görevlendirilene kadar Centers Health Care’in yeni sakinleri kabul etmesini engellemenin yanı sıra uyumluluğu sağlamak için mali ve sağlık hizmetleri gözlemcileri tutmanın yollarını arıyor. Rozenberg ve Hagler’den çalındığı iddia edilen fonları da iade etmeleri isteniyor.
Söz konusu tesisler, Bronx’taki Beth Abraham Rehabilitasyon ve Hemşirelik Merkezi, Buffalo’daki Buffalo Rehabilitasyon ve Hemşirelik Merkezi, Queens’deki Holliswood Rehabilitasyon ve Sağlık Merkezi ve White Plains’deki Martine Rehabilitasyon ve Hemşirelik Merkezi’dir.
Centers Health Care iddiaları yalanladı. Centers Health Care sözcüsü Jeff Jacomowitz yaptığı açıklamada, “Centers Health Care, hasta bakımına olan bağlılığından gurur duyuyor” dedi. “Centers, New York başsavcısının iddialarını tüm kalbiyle reddediyor ve bu konuyu mahkeme dışında çözmeye çalışıyor. Bu asılsız iddialara karşı gerçeklerle mücadele edeceğiz” dedi.
Davaya göre, Centers Health Care 2013’ten beri dolandırıcılıkla uğraşıyor. Dava, huzurevlerinin sakinleri genellikle kendi dışkıları ve idrarları içinde saatlerce beklettiklerini, sakinler düşüp alıkonulduğunda yardım çağrılarına cevap vermediklerini iddia ediyor. bölge sakinleri yetersiz besleniyor ve aç kalıyor.
“Huzurevleri, topluluğumuzun en savunmasız üyelerinin hak ettikleri ilgi ve itibarı gördükleri güvenli alanlar olmalıdır. Bunun yerine, Centers Health Care’in sahiplerinin iddiaya göre bu dört huzurevini – ve orada yaşayan hassas durumdaki New Yorkluları – kişisel kullanımları için milyonlarca dolar çekmek için kullandıkları, bu da yaşlı sakinlerin ve engellilerin akıl almaz acılara, ihmale, bozulmaya maruz kalmasına yol açtı. ve hatta ölüm,” dedi James bir basın açıklamasında.
“Mümkün olan en yüksek yaşam kalitesini sağlamak için konut sakinlerine karşı yasal görevlerini yerine getirmek yerine, Merkez liderliği ve ortakları, kişisel çıkarlarını yatılı bakımın önüne koymak için her fırsatı değerlendirdi” diye ekledi.
Centers Health Care tesislerinde dört yüz kişi, COVID-19 salgınının ilk yılında öldü. Dava, huzurevinin yeterli personel sağlamaması ve COVID-19 güvenlik protokollerine uymaması nedeniyle öldüklerini iddia ediyor.
Bir devlet denetimingöre, pandeminin ilk yılında eyalet çapında 15.000’den fazla huzurevi sakini koronavirüs ve komplikasyonları nedeniyle öldü.
Rozenberg’in İsrail vatandaşı olmayan oğlu Eli Rozenberg’i İsrailli olmayanların havayoluna sahip olmasını engelleyen bir yasa nedeniyle El Al’ı satın alma teklifinde öncü olarak kullandığı bildirildi.
Dava, 2020’de “Hagler’in, diğer meblağların yanı sıra, Huzurevlerinden hileli ve yasadışı bir şekilde elde edilen kârları alan bir banka hesabını Rozenberg’e 103 milyon dolar – faizsiz ve geri ödeme koşulu veya kredi belgesi olmadan – Rozenberg’in işini kolaylaştırmak için kullandığını iddia ediyor. İsrail ulusal havayolu şirketi El Al’ı satın aldı. 2020 sonbaharında Rozenberg, oğlu tarafından kontrol edilen bir şirkete, havayolunun kontrol hissesini toplam 107 milyon dolara satın alması için 109 milyon dolar borç verdi.
Kıdemli Rozenberg, 2021’de Aliyah’ı yaptı ve Mayıs 2021’de şirketin kontrolünü ele geçirdi.
Bu, James’in bu yıl huzurevi sahiplerine karşı açtığı dördüncü dava. Bir basın toplantısında, huzurevi koşulları hakkında endişeleri veya bilgileri olan herkesi gizli bir şikayette bulunmaya teşvik etti.
Odatv.com
