Yaşlılıkta düzenli sağlık takibi yaşam kalitesini artırıyor

Medicana Sağlık Grubu Check-Up Bölümü İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tarık Serin, yaşlılık döneminde bilinçli sağlık takibinin, hastalıkların erken tanısı ve yaşam kalitesinin artırılması açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.

Medicana Sağlık Grubundan yapılan açıklamaya göre, dünya genelinde ve Türkiye’de 65 yaş ve üzeri bireylerin sayısının artması kronik hastalıkların görülme oranında da belirgin bir artışa neden oluyor.

Yaşlılık döneminde sağlık sorunlarının daha sık görülmesi tedavi süreçlerini zorlaştırırken bireylerin yaşam kalitesi üzerinde de doğrudan etkili oluyor. Özellikle diyabet, hipertansiyon, osteoporoz ve demans gibi hastalıklar yaşlı bireylerde en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Serin, yaşlanmanın hayatın doğal bir süreci olduğunu vurgulayarak, bu dönemde bilinçli sağlık takibinin hem hastalıkların erken tanısı hem de yaşam kalitesinin artırılması açısından büyük önem taşıdığını belirtti.

Yaşam süresinin uzamasıyla birlikte yaşlı bireylerde birden fazla kronik hastalığın aynı anda görülme ihtimalinin de arttığını kaydeden Serin, “Bu durum, ‘çoklu hastalık yönetimi’ ve ‘polifarmasi’ yani çoklu ilaç kullanımı gibi sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Birden fazla ilacın eş zamanlı kullanılması, ilaç etkileşimleri ve yan etki risklerini artırırken tedaviye uyumu da zorlaştırabiliyor.” ifadelerini kullandı.

Serin, bazı kronik hastalıkların uzun süre belirti vermeden ilerleyebildiğini, bu nedenle yaşlı bireylerin düzenli sağlık kontrolünden geçmelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı.

Özellikle diyabet, hipertansiyon, kalp ve böbrek hastalıklarının erken evrelerde çoğunlukla belirti vermediğine dikkati çeken Serin, “Bu hastalıklar, sessiz ilerleyip ciddi sonuçlara yol açabilir. Yapılan düzenli kontroller, bu hastalıkların erken evrede teşhis edilmesini sağlayarak, ilerlemeden kontrol altına alınmasına imkan tanır.” değerlendirmesinde bulundu.

Serin, yaşlı bireylerde birden fazla ilacın aynı anda kullanılmasının sıkça karşılaşılan bir durum olduğuna değinerek, “Ancak bu durum, bazı riskleri de beraberinde getirebilir. İlaçların düzenli gözden geçirilmesi, gereksiz ilaç yükünün azaltılması açısından önemlidir. Aynı zamanda ilaçlar arasındaki etkileşimlerin önlenmesi de tedavi başarısını olumlu yönde etkiler.” bilgisini paylaştı.

Yaşlılıkta sağlığı korumanın sadece ilaçlarla değil, aynı zamanda yaşam tarzı değişiklikleriyle de mümkün olduğuna işaret eden Serin, şunları kaydetti:

“Düşmeleri önlemek, kemik sağlığını korumak ve bağımsız yaşamı sürdürmek için fiziksel aktivite ve dengeli beslenme planları mutlaka uzmanlar eşliğinde düzenlenmeli. Bunun yanında ileri yaşta zihinsel fonksiyonlarda gerileme ve ruhsal sorunlar da yaygın şekilde görülebiliyor. Demans gibi nörolojik hastalıkların belirtilerinin erken dönemde fark edilmesinin sürecin ilerlemesini yavaşlatabilir. Ayrıca yaşlı bireylerde sıklıkla karşılaşılan depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar da ihmal edilmemelidir. Bu tür durumlar, bireyin sosyal yaşamdan kopmasına ve sağlık durumunun daha da kötüleşmesine neden olabilir.”

Serin, düzenli takip ve farkındalığın, ileri yaşlarda sağlıklı bir yaşam sürdürebilmenin temelini oluşturduğunu aktardı.

Sürecin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğuna da dikkati çeken Serin, şöyle devam etti:

“Bu dönemin başarılı şekilde yönetilmesi, farklı branşlardan uzmanların ortak çalışmasıyla mümkündür. Aile bireyleri, sağlık çalışanları ve toplum olarak yaşlı bireylerin düzenli sağlık kontrolü yaptırmalarını teşvik etmeliyiz. Sağlıklı yaşlanmak için hekime sık başvurmak bir zayıflık değil, aksine bilinçli ve güçlü bir davranıştır. Goethe’nin de dediği gibi ‘Yaşlanmak, ikinci bir gençliktir, sadece biraz daha bilgece yaşanır.’ Yani yaşlılık sürecinin bilinçli adımlarla daha sağlıklı ve kaliteli bir hale getirilmesi mümkündür.” (DHA)

 
 
 
 
 
 
 

Related Posts

Haşlanmış patatesi her gün yiyin: O sorundan eser kalmıyor

40 yıllık çalışmada ortaya çıktı. Haşlanmış patates, bu hastalığın riskini azaltabilir…

Bakan Memişoğlu: Özellikle çocuklarımızı aşıdan esirgememeliyiz

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, “Özellikle küçük yaşta aşılanmayla, belli yaşta eğer kronik hepatit hastalığı varsa bunun tedavisini sağlayarak ve başkasına bulaşmasını engelleyerek Türkiye’nin bu hastalıktan kurtulması gerekiyor” dedi.

TTB’den kenevir kullanımıyla ilgili uyarı: Yasa teklifi gözden geçirilmeli

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de görüşülen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında gündeme gelen kenevir maddesiyle ilgili açıklama yaptı. TTB, kenevirin tıbbi kullanım dışındaki alanlarda serbestleştirilmesinin halk sağlığı açısından risk taşıdığı uyarısında bulunarak, düzenlemenin tekliften çıkarılması gerektiğini belirtti.

18 bin sağlık personeli ataması yapılacak: Bakan Memişoğlu tarih verdi

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, bakanlığına yapılacak sağlık personeli atamalarına ilişkin, “Ekim ayında 18 bin atama için ilanımız olacak ve alım yapacağız.” dedi.

Yaz aylarında kalın giyinmek ‘pişik’ riskini artırıyor

Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte kalın kıyafetler giymeye devam edenlere, Dermatolog Dr. İnci Deniz İnanç’tan önemli bir uyarı geldi. Dr. İnanç, yaz aylarında kalın ve sentetik kıyafetlerin “pişik” riskini artırdığını söyledi.

Seramik kupaki çatlaktan sızıyor! Kahve keyfi zehir olmasın, en iyi çözüm kalemlik

Porselen veya seramik ürünlerde gözle görülür çatlaklar fark ettiğinizde, bu eşyaları gıda ile temas ettirmekten kaçınmanız gerektiğini biliyor muydunuz? Çatlak kupalar, tabaklar ya da kaseler, nostaljik değerleri nedeniyle evlerimizde sıklıkla kullanılmaya devam ediyor. Ancak bu tür ürünlerin gıdalarla teması çok riskli. İşte detaylar.