115 bin tonluk bal üretimi ile Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük bal üreticisi konumunda bulunan Türkiye’de, “sahte bal” krizi yaşanıyor. Son aylarda yapılan operasyonlarda binlerce ton sahte bal ele geçirilirken başkent Ankara’nın sahte bal üretiminde “merkez” konumunda olması dikkat çekiyor. Bal üreticileri ise hükümetin denetimlerini sıkılaştırmasını ve caydırıcı cezalar getirmesini talep ediyor.
Türkiye’de 9 milyon civarında kovan var ve yaklaşık 100 bin arıcı aile geçimini bu işten sağlıyor. Sektörün yıllık 10 milyar TL’lik büyüklüğe ulaştığı tahmin ediliyor. Tarım ve Orman Bakanlığına kayıtlı, yaklaşık 500 şirket sektörde faaliyet gösteriyor.
DW’den Aram Ekin Duran’a konuşan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB) Başkanı Ziya Şahin’in verdiği bilgilere göre, arı görmeden tamamen suni şekilde çeşitli şeker şurupları kullanılarak üretilen bal benzeri ürünlere “taklit ürün”; üretim ya da depolama sırasında yaşanan bazı uygunsuzluklar sebebiyle mevzuata uymayan ürünlere ise “tağşiş ürün” adı veriliyor. Yani içeriğinde yapay bal aroması, renklendirici, tatlandırıcı, glikoz, mısır şurubu ve suni petek bulunan bal “sahte bal” olarak nitelendiriliyor.
Bal sektöründeki sahte oranının ne kadar olduğunu bilemediklerini ifade eden Şahin, “Bütün dünyada olduğu gibi, sahte bal Türkiye’de de var. Türkiye’nin sahte bal cenneti olarak anılmasını istemiyoruz. Bu konuda yetki kamuda, yani Tarım ve Orman Bakanlığında” dedi.
ANKARA İLK SIRADA
Eylül ayı sonunda Ankara İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Ankara’nın Akyurt ilçesinde yapılan operasyonda, sahte bal yapımında kullanılan 8 bin 150 ton glikoz, früktoz ve şeker ile çeşitli markalara ait 100 bin bal etiketi ele geçirildi. Yakalanan ürünlerin piyasa değerinin 960 milyon TL olduğu açıklandı.
Ekim ayı başında ise Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından açıklanan taklit ve tağşiş listesinde 32 farklı bal markasının ürünleri yer aldı. 32 farklı sahte balın 25’inin Ankara’da üretildiği, iki ürünün Ordu’da, iki ürünün de İstanbul’da üretildiği açıklandı. 12 Kasım’da ise bakanlığın açıkladığı listede yine Ankara merkezli iki bal markasının sahte üretim yaptığı ve bu ürünleri zincir marketlerde satışa soktuğu duyuruldu. 18 Aralık’ta açıklanan güncel listede de 11 bal markası daha “taklit” ve “tağşiş” listesine eklendi.
FİYAT FARKI 5 KAT
Yıllık 3 bin tonluk üretimi ve 100’e yakın kalite testi yapabildiği Ar-Ge laboratuvarıyla dünyada ilk 10 şirketten biri konumunda bulunan Anavarza Bal’ın Genel Müdürü Can Sezen’in verdiği bilgilere göre, ülkedeki ekonomik sıkıntılar da tüketicileri sahte bal tüketmeye itiyor. Sahte bal ile gerçek bal fiyatı arasında beş kat fark olduğuna işaret eden Sezen, “Bundan birkaç ay öncesine kadar sahte bir ürünün 850 gramlık kavanozu 60 TL’ye satılırken, biz aynı miktarda gerçek balı yaklaşık 300 TL’ye satıyorduk. Ankara’da basılan firmada sadece stok 1 milyar TL değerindeydi. Bu sektörümüz için çok büyük bir para. Ortada çok büyük bir rant var” dedi.
İHRACAT DA ETKİLENİYOR
Öte yandan sektör temsilcilerine göre, sahte bal ihracatı konusunda henüz herhangi bir tespit olmasa da mevcut gümrük analizleri sahte balı tespit etmekte yetersiz kalıyor.
Eğer sahte bal ihracatı yapılıyorsa, bunun toplam bal ihracatının ne kadarına karşılık geldiğini belirlemenin mümkün olmadığını kaydeden Anavarza Bal Genel Müdürü Can Sezen ise mevcut gümrük denetimlerinin sahte balları tespit etmekte yetersiz olabileceğini kaydediyor. Sezen, “Şu an ihracatta sahte balı hemen tespit eden ‘NMR cihazı’ gibi yeni teknolojiler henüz uygulanmıyor. Bu nedenle sahte bal ihracatı da ister istemez gümrükten geçiyordur” diyor.
(ALINTI)
More Stories
Trump-Zelenski görüşmesi | Trump: Ukrayna’da savaşa geri dönülmeyecek
İki teker üzerindeki derin yol arkadaşlığı Türkiye’deki görme engelli bireyleri nasıl etkiliyor?
Beyaz Saray’dan yeni karar: Basını kendileri seçecek