2024 Yılı Bütçesinde Tasarruf Deprem Harcamalarından mı Yapıldı?

“`html

Ozan Bingöl

2024 yılını geride bırakmamızın ardından, 15 Ocak 2025 itibarıyla geçen yıla dair bütçe performansları gün yüzüne çıktı. Bu süreçte, bütçe açıkları ve faiz ödemeleri Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaştı.

2024 yılı merkezi yönetim bütçe açığı, toplamda 2 trilyon 106,1 milyar TL olarak kaydedildi. Faiz dışı açık ise 835,7 milyar TL seviyesine ulaştı. Yıl için belirlenen bütçe projeksiyonlarına göre bütçe açığının 2 trilyon 651,9 milyar TL, faiz dışı açığın ise 1 trilyon 397,9 milyar TL olması bekleniyordu. Bu veriler, bütçe açığının tahmin edilen rakamların 545,8 milyar lira altında gerçekleştiğini gösteriyor.

Bütçe açığının beklentilerin altında kalması ilk bakışta olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak burada önemli olan, açığın hangi kalemlerdeki tasarruflarla bu seviyeye çekildiğidir.

Vergi Uzmanı Ozan Bingöl

13 Mayıs 2024’te Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”ni tanıttı. Birçok tasarruf tedbiri kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak bu tedbirlerin hayata geçirilip geçirilmediği ve hangi harcama kalemlerinde tasarruf yapıldığı kritik bir noktadır. Aşağıdaki veriler bu sorunun yanıtını verecektir.

Mal ve Hizmet Alımları bütçe tahmininin %110 oranında gerçekleşti.

Kamuda yapılan harcama disiplinine yönelik alınan tasarruf tedbirleri çerçevesinde, mal ve hizmet alım ödeneklerinden %10’luk bir kesinti yapılması öngörülmüştü. Ancak, 2024 yılı merkezi yönetim bütçesi sonuçları incelendiğinde, mal ve hizmet alımlarının başlangıç ödeneğinin %110’unu aştığı görülmektedir. Bu durum, bütçe disiplininin sağlanamadığını ve harcamaların arttığını göstermektedir.

Temsil Tanıtma Giderleri %25 azaltılacak denildi, %29,9 arttı.

Sayın Cevdet Yılmaz tarafından yapılan sunumda, temsil ve tanıtma ödeneklerinde 2024 yılı için %25 kesinti yapılacağı belirtilmişti. Ancak, yapılan uygulamalara baktığımızda bu tedbirin yanlış yorumlandığı ortaya çıkıyor. Temsil ve tanıtma harcamaları, başlangıç ödeneğinin %29,9 oranında üzerinde gerçekleşmiştir. Geçmiş yıllarda da benzer sorunların yaşandığı tablolarla belgelenmiştir.

Son dört yılın verilerine baktığımızda, temsil ve tanıtma harcamalarının her yıl ödeneklerin çok üstünde gerçekleştiği görülmektedir. 2021-2024 arasındaki artış oranı %580 olarak kaydedilmiştir.

Makam aracı saltanatında frene değil, gaza basılmış.

Önceki Maliye Bakanlığı döneminde kamu taşıt giderlerini “çerez parası” olarak nitelendiren Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından sunumlarda “Kamuda tasarruf- Taşıtlar” başlığı altında yeni araç alımının üç yıl süreyle durdurulması gerektiği ifade edilmiştir. Ancak, bu tedbirin uygulandığına dair somut bir gelişme göremiyoruz. Tersine, birçok kamu kurumunda 2024 yılına kıyasla taşıt alımlarının arttığı gözlemlenmektedir.

Tasarruf Deprem Harcamalarından mı Yapıldı?

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2024 bütçesinde depremle ilgili toplam 1 trilyon 28 milyar lira ayrıldığını belirtmiştir. Ancak, bütçe harcamalarının raporlanmasıyla ilgili herhangi bir detay kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Bu durum, bütçe açıklarının açıklanan rakamların altında kalmasında deprem harcamalarındaki azalmanın rol oynadığı izlenimini yaratmaktadır.

Örneğin, 2024 yılı sermaye transferleri başlangıç ödeneği 720,8 milyar lira olarak belirlenmiştir. Ancak kaydedilen gerçekleşme tutarı bu ödeneğin 80,5 milyar lira altında kalmıştır. Bu durum, deprem bölgesine yapılması gereken harcamaların gereğinden az olduğunu düşünmemize neden olmaktadır.

Görünen o ki, merkezi yönetim bütçesinde mal ve hizmet alımları, taşıt alımları ve diğer kalemlerde gerekli tedbirler alınamamışken, deprem harcamalarından tasarruf yapılması, acil ve zorunlu olan harcamaların eksik kalmasına sebep olmuştur.

Yüksek bütçe açığı açıklamaları yapılırken, deprem mağdurlarının acil ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği unutulmamalıdır. İkinci yıl dönümüne yaklaşan 6 Şubat Depremi mağdurlarının bir an önce sıcak yuvalarına kavuşturulması ve harcamaların şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması gereklidir.

Fikri takip önemlidir; 2024 yılı için deprem bölgesine ayrılan bütçe rakamlarının gerçekliğini sorgulamak, harcama sonuçlarının ne yönde olduğunu öğrenmek, halkın hakkıdır. Ayrıca, AFAD yönetimine yönelik de bir sorumuz var: Neden “afad.gov.tr/mali-tablolar” sayfasında yayımlanan mali tablolar 2023 Aralık ayından sonra güncellenmiyor? Bu dönemde önemli olan şeffaflık ve bilgi paylaşımı bir kez daha göz ardı ediliyor.

“`

Related Posts

Çadır kampı da lüks oldu: Asgari ücretlinin tatili 16 günden 5 güne düştü

Ekonomik kriz Türkiye’de milyonların yaşamını derinden sarsıyor. Tatil fiyatları konuşulurken, otel, ev kiralamalarına göre daha uygun fiyatlı olabilen kamp tatili birçok kşi tarafından tercih edilebiliyor. Daha az konforlu ama daha ekonomik olarak …

İstanbul’da nikah ücretleri 16 bin TL’ye çıktı

Ekonomik şartlar evlenme planı yapan çiftleri düşündürürken, ortalama bir düğünün masraflarının bir milyona kadar çıktığı şartlarda evlenmek bir hayli pahalı. Düğünlerin yoğunlukta yapıldığı yaz ayları geldi. Evlilik planı yapanlar erken …

Avrupa’dan ABD’ye tarife tepkisi

AB Komisyonu Ticaretten Sorumlu Üyesi Maros Sefcovic “AB-ABD ticareti eşsizdir ve tehditler değil karşılıklı saygı tarafından yönlendirilmelidir” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi.

Bakanlık duyurdu! Kargoda yeni dönem başlıyor! İade ücreti, cayma hakkı, arabulucu…

Ticaret Bakanlığı, online alışveriş yapan tüketiciler için önemli yenilikler getiren Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği değişikliklerini duyurdu. 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girecek düzenlemeler, tüketici haklarını güçlendiriyor. İADE EDİLDİĞİNDE …

Altın fena yükseldi!

Geçen hafta sert düşüş yaşayan altında ivme yeniden yukarı döndü. Uluslararası piyasalarda yaşanan düşüş, Türkiye’de de gram altın fiyatlarını etkiledi. Gram altın da haftalardır bulunduğu konumu terk ederek 4 bin liranın altına düştü. Geçen haftayı …

“Tuna ağlıyormuş bazı geceler…”

Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet nesillerinin Araplara, Ortadoğu’ya ve genel anlamda Müslüman dünyaya dair algılarını ciddi biçimde şekillendiren “Zeytindağı” adlı meşhur eserinde şöyle der: “Bizden Belgrad’ı aldıkları zaman, düşman delegeleri Niş kasabasını da istemişlerdi. Osmanlı delegesi ayağa kalkarak: – Ne hacet, dedi, İstanbul’u da size verelim! Babalarımız için Niş, İstanbul’a o kadar yakındı. Biz eğer Vardar’ı, Trablus’u, Girit’i ve Medine’yi bırakırsak Türk milleti yaşayamaz sanıyorduk.” Geçtiğimiz